Samsun’da yutma bozukluklarına özel poliklinik açıldı

Samsun Üniversitesi, modern tanı ve tedavi yöntemlerinin kullanılacağı poliklinikte, hastalara multidisipliner yaklaşımla hizmet verileceğini açıkladı.

Poliklinikte, kulak burun boğaz uzmanı, nörolog, dil ve konuşma terapisti, diyetisyen ve genel cerrahi uzmanından oluşan ekip görev yapacak.

AA’nın haberine göre, yutma bozukluklarına yönelik tedavi sürecinde uzman hekim kadrosu tarafından detaylı değerlendirme yapılarak, her hastaya özel tedavi planı oluşturulacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Doğukan Özdemir, özellikle inme, kanser hastaları ile çeşitli nörolojik rahatsızlıkları bulunanlar için yutma bozukluğunun tedavisinin son derece önemli olduğuna işaret etti.

Hastaların genellikle geç tanı aldığını, bu nedenle tedavilerinin geciktiğini belirten Özdemir, şunları kaydetti:

“Polikliniğimizde bu süreç çok daha hızlı işlemekte, tanı ve tedavi erken aşamada başlamaktadır. Hasta geldiğinde kulak burun boğaz uzmanlarımızdan Dr. Ayşe Çeçen ve Dr. Esra Yılmaz endoskopi yaparken, uzman dil ve konuşma terapisti Aslı Aybüke Erensoy beslenmesini düzenliyor. Dr. Hasan Doğan nörolojik muayeneleri gerçekleştirirken, sonrasında diyetisyen Nursevin Ünal Bekar ile hastanın diyet planını oluşturuyoruz. Bu multidisipliner ve eş zamanlı yaklaşım, iş gücü ve zaman kaybını önemli ölçüde azaltmakta ve hastalarımıza daha hızlı ve etkili iyileşme süreci sunmaktadır.”

Dahili Tıp Bilimleri Nöroloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Doğan ise yutma sürecinin sağlıklı gerçekleşebilmesi için sinir ve kas işlevlerinin düzgün çalışması gerektiğini vurgulayarak, “Alzheimer, Parkinson, MS ve inme gibi nörolojik hastalıklarda yutma bozuklukları sık görülmektedir. İnme geçiren hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde erken dönemde yutma güçlüğü ortaya çıkmakta, yüzde 3’ünde ise bu kalıcı olabilmektedir.” bilgisini verdi.

Poliklinikte multidisipliner değerlendirme yapılarak hastalara aynı gün hem tanı konulduğunu hem de tedavi süreçlerinin başlatıldığını bildiren Doğan, “Hasta ağızdan beslenemeyecekse tüplü beslenme ürünlerini tercih ediyor, gerektiğinde tüplü beslenmeye geçiyoruz. Bölgemizde böyle bir eksiklik olduğunu düşündüğümüz için poliklinik açarak hastalarımıza faydalı olmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Açılış törenine, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ümit Çallı da katıldı.

(ANADOLU AJANSI)

Related Posts

Gözlerinizi güneşten koruyun! Gözlük alırken nelere dikkat edilmeli?

Yaz aylarında güneş ışınları sadece cildi değil gözleri de etkiliyor. Güneş ışınlarının göz hastalıklarına zemin hazırlayabileceğine dikkat çeken Türk Oftalmoloji Derneği (TOD), yaz aylarında güneş gözlüğü kullanımının göz sağlığı açısından önemli bir korunma önlemi olduğunun altını çizdi.

Diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalığı olanlar dikkat: “Sıcak havalarda gazlı içecek tüketimi sağlığı tehlikeye atıyor!”

Diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalığı olanlar dikkat: “Sıcak havalarda gazlı içecek tüketimi sağlığı tehlikeye atıyor!”

Uzmanından çocuklarda el, ayak ve ağız hastalığına karşı hijyen uyarısı

Uzmanından çocuklarda el, ayak ve ağız hastalığına karşı hijyen uyarısı

Şifalı olduğuna inanılıyor, turistlerden yoğun ilgi görüyor: Uzmanlardan ‘şifalı su’ uyarısı!

Trabzon’da yerli ve yabancı turistler, halk arasında ‘şifalı su’, ağızda bıraktığı acı tat nedeniyle ‘acı su’ olarak da adlandırılan mineralli suların bulunduğu kaynaklara rağbet gösteriyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Fatma Gültekin, su kaynaklarının analizleri yapılmadan kullanılmasının riskli olduğunu belirterek, “Su içerisinde fazla bulunan iyonlar, ağır metaller, çevredeki insani faaliyetler sonucu suya karışan zararlı parametrelerden dolayı da sağlık açısından sakınca yaratabilir” dedi.

Uzmanından kanser hastalarına yaz tavsiyeleri

Uzmanından kanser hastalarına yaz tavsiyeleri

Erken tanı umut veriyor: Belirtiler 5 yaşında kaybolabilir

Antalya Bilim Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Nasıroğlu’nun 1465 çocuk üzerinde yaptığı araştırmaya göre, otizmde erken tanı ve yoğun eğitim, çocukların tanıyı tamamen kaybetme şansını artırıyor. Tanıyı kaybeden çocukların teşhis yaşı ortalama 2,4; tanıyı bırakma yaşı ise 5,5.