“`html

Ekonomik Görünüm: Enflasyon ve Resesyon Endişeleri

Son dönemde dünya çapında enflasyon ve resesyon konuları yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Eski başkan Trump’ın korumacı ticaret politikalarının ekonomik dengeler üzerindeki muhtemel etkileri, yatırımcılar için önemli bir incelenme konusu haline geldi.

Başkan Trump, pazar günü yaptığı bir röportajda, Kanada ve Meksika’ya uygulanan tarifelerin, ABD ekonomisini resesyona sürükleyebileceği veya enflasyonu artırabileceği ihtimalini göz ardı etmediğini belirtti.

Tarifeler sebebiyle resesyon riski hakkında soru sorulduğunda Trump, böyle tahminlerde bulunmaktan “nefret ettiğini” ifade etti. Trump, “Amerika’ya zenginliği geri kazandırmak adına önemli bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bu tür süreçler her zaman zaman alabilir.” şeklinde yorum yaptı.

Tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisine dair görüşlerini paylaşan Trump, enflasyonist baskıların olabileceğine, ancak faiz oranlarının da düştüğüne dikkat çekti.

Trump’ın Duyuruları Endişeleri Tetikledi

Trump’ın son açıklamaları, ticaretteki gerilimlerin ekonomik yavaşlamayı tetikleyebileceği yönündeki korkuları artırdı. Diğer yandan, Kanada’nın Ontario eyaletinin Başbakanı Doug Ford, ABD’ye karşı uyguladıkları tarife politikalarına yanıt olarak, ABD eyaletlerine verdikleri elektriğe yüzde 25 zam yapacaklarını duyurdu.

Ford, ABD’nin gerilimi artırması durumunda, elektriği tamamen kesmekten çekinmeyeceğini ifade ederken, bu ticaret savaşının sorumlusunun Trump olduğunu vurguladı.

Tarife politikaları piyasalarda dalgalanmalara neden olmaya devam ederken, Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergisinin 12 Mart’ta yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Tüketici Beklentileri Kötüleşiyor

Geçen hafta açıklanan istihdam verileri, ABD ekonomisindeki büyüme ile ilgili belirsizlikleri desteklerken, tüketicilerin enflasyon beklentilerinin kötüye gittiği gözlemlendi. Yarın açıklanacak enflasyon verileri öncesinde, New York Merkez Bankası’nın Tüketici Beklentileri Anketi, ABD’de kısa vadeli enflasyon beklentisinin arttığını ortaya koydu.

Kısa vadede yaklaşık 12 ayı kapsayan medyan enflasyon beklentisi, önceki ay yüzde 3’den yüzde 3,1’e yükselerek son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Ayrıca, New York Fed’in verilerine göre, ABD hanehalkı, önümüzdeki yıl için mali durumu konusunda daha pessimistik bir bakış açısına sahip. İşsizlik, temerrüt ve krediye erişim beklentilerinin de belirgin bir şekilde kötüleştiği belirtildi.

Ekonomistler son zamanlarda ABD için olası bir resesyon tahminlerini yükseltirken, görünüm gittikçe karamsar hale geliyor.

Korku Endeksi Yükseldi

Yaşanan gelişmeler sonucunda “korku endeksi” olarak da bilinen VIX Endeksi, yüzde 19’un üzerinde bir artışla 27,8’e yükselerek geçen yılın ağustos ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. ABD’nin 10 yıl vadeli tahvil faizi yüzde 4,1550’ye kadar gerilerken, dolar endeksi yüzde 0,10 artarak 103,9’a çıktı.

New York borsasında da endeksler kayıplarını derinleştirerek, Dow Jones endeksi gün içinde 1100 puana kadar geriledi. Kapanışta bu düşüş biraz hız kesse de endeks, günü 900 puana yakın kayıpla, yüzde 2,08 azalışla 41.912,35 puandan tamamladı.

S/P 500 endeksi de 155 puan gerileyerek yüzde 2,69 düşüşle 5.614,71 puana düştü. En büyük kaybı yaşatan endeks ise Nasdaq oldu ve 700 puanın üzerinde değer kaybıyla 17.468,32 puana indi.

Böylece S&P 500 endeksi, 19 Şubat’ta ulaştığı zirveden yaklaşık yüzde 7 değer kaybederken, Nasdaq endeksi 2022 yılından bu yana %13’ten fazla kayıp yaşadı.

ABD’nin önde gelen teknoloji şirketleri de hisselerinde büyük düşüşler yaşarken, piyasalardan yaklaşık 2 trilyon dolar silinmiş oldu.

Piyasalarda Düşüş Yaşandı mı?

ING’nin Amerika Araştırma Bölgesi Başkanı Padhraic Garvey, bu durumu AA muhabirine değerlendirdi. “ABD piyasaları için zorlu bir gün oldu.” şeklinde açıklama yapan Garvey, bu durumun bir “pazartesi çöküşü” olmadığını, ancak daha önceden var olan zayıflıkların etkisiyle yavaş bir düşüş yaşandığını belirtti.

Garvey, ABD’nin 10 yıllık hazine tahvili faizinin yüzde 4,20 seviyelerine yaklaştığını ifade ederek, “10 yıllık tahvillerin faizinin yüzde 4 seviyesinin altına inmesi için, doğrudan bir resesyona işaret eden daha agresif bir faiz indirimi fiyatlaması yapılması gerekecek. Ancak henüz o aşamada değiliz.” dedi.

Tarife Politikaları Ekonomiyi Nasıl Etkiliyor?

Moody’s Analytics Başekonomisti Mark Zandi, ABD’nin önümüzdeki yıl resesyona girme riskinin artarak yüksek olduğunu kaydetti. Yılın başında bu riskin yüzde 15, şimdi ise yüzde 35 olarak değerlendirdiğini söyleyen Zandi, ABD ekonomisinin her altı ya da yedi yılda bir resesyona girdiğini hatırlattı.

Zandi, Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu tarife artışlarının devam etmesi halinde ekonomide duraksama yaşanmasının muhtemel olduğunu belirterek, bu durumun küresel ticaret savaşını tetiklemesine sebep olabileceğini ifade etti.

Hisse senedi fiyatlarının düşmeye devam edeceği öngörüsünü paylaşan Zandi, varlıklı Amerikalıların servet ve harcamaları üzerinde baskı yaratacak durumu da gündeme getirdi. Bunun yanı sıra, hükümetin istihdam ve finansmanındaki belirsiz kesintilerin de ekonomik baskıyı artıracağı vurgulandı.

Fitch Ratings ABD Ekonomik Araştırmalar Başkanı Olu Sonola, şu an için yakın vadede bir resesyon öngörmediklerini, fakat resesyon riskinin biraz daha yükseldiğini belirtti. Piyasalardaki kayıpların ve ticari gerginliklerin artmaya devam etmesi durumunda, tüketicilerin ve işletmelerin tutumunun değişebileceği uyarısında bulundu.

Sonola, ekonomik belirsizliğin artmasıyla tüketicileri tasarruf yapmaya yönlendirebileceğini, işletmelerin de harcamalarını kısma yoluna gidebileceğini ifade etti. “Küresel ticaret savaşının derinleşmesi halinde, ekonomik koşullar hızla kötüleşebilir.” şeklinde yorum yaptı.

“`