Son yıllarda giderek artan bir sıklıkla görülen lenfoma, yani lenf bezi kanseri, erişkin kanserleri arasında 7. sırada yer alıyor. Ancak şanslı bir şekilde, günümüzde lenfoma tedavisi oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşen Timurağaoğlu, lenfomanın erken teşhis ve tedaviyle tamamen iyileşebilen bir kanser türü olduğunu vurguluyor.
Lenfoma, lenf düğümlerinde gelişen kötü huylu hastalıkları ifade eder. Bu lenf düğümleri vücudun farklı bölgelerinde bulunsa da, lenfoma genellikle boyun, koltuk altı, kasık, göğüs ve karın bölgesindeki lenf düğümlerini etkiler. Lenfoma, Hodgkin ve Hodgkin dışı olmak üzere iki ana gruba ayrılır ve her iki grup da kendi alt tiplerine sahiptir.
LENFOMA BELİRTİLERİ NELERDİR?
Lenfoma genellikle ağrısız şişliklerle başlar. Timurağaoğlu, lenf düğümü büyümesinin hastalığın alt tipine bağlı olarak farklı hızlarda gerçekleşebileceğini belirtiyor. Yavaş seyirli türler yıllar içinde yavaşça büyüyebilirken, hızlı seyirli lenfomalarda büyüme çok hızlı olabilir. Diğer belirtiler arasında yüksek ateş, gece terlemesi ve kilo kaybı yer alır.
LENFOMA RİSKİNİ ARTTIRAN FAKTÖRLER NELERDİR?
Lenfoma riskini artıran birçok faktör vardır. Bunlar arasında herbisit ve pestisitlere maruz kalma, AIDS hastalığı, organ nakli, genetik immün yetmezlik, Helikobakter Pilori, Hepatit C ve Epstein-Barr virüsü gibi virüsler, immün sistemini etkileyen ilaçlar, otoimmün hastalıklar ve kronik antijenik uyarı yer almaktadır.
YÜZDE 95 ORANINDA BAŞARI SAĞLANIYOR
Lenfoma tanısı, büyümüş bir lenf bezinin cerrahi olarak çıkarılmasının ardından patolojik inceleme ile konur. Uygulanacak tedavi protokolü, patoloji sonuçlarına göre belirlenir. Prof. Dr. Ayşen Timurağaoğlu, günümüzde lenfoma tedavisinde yüksek başarı oranları elde edildiğini ve bazı türlerde yüzde 95 oranında başarı sağlanabileceğini belirtiyor. Lenfoma tedavisinde cerrahi nadiren kullanılırken, kemoterapi, akıllı ilaçlar ve ışın tedavisi gibi yöntemlere başvurulur. Akıllı ilaçlar sayesinde yan etkiler azalırken tedavi etkinliği artar. Bazı durumlarda ise otolog kök hücre nakli gerekebilir.
